Ana Sayfa Diğer Yazılar Yirminci Yüzyılın En Büyük Aşkları

Yirminci Yüzyılın En Büyük Aşkları

0
Yirminci Yüzyılın En Büyük Aşkları

20. YUZYILDAN BUYUK AŞKLAR

Ne büyük aşklar yaşandı şu kainatta.İnsanları ah keşke dediği aşklar.Kimi Leyla ile Mecnun’u bildi,kimi Romeo ve Juliet’i.Bu yüzyılın en büyük en büyük aşkları kimler peki?Bir kaçını tanıyalım hadi.

1-Frida Kahlo ve Diego Rivera
Mexico City

Frida Kahlo Kahlo yaşadığı elhem bir kaza sonucu hayatı boyunca dayanılmaz acılar çekmektedir Ailesi ve doktoru acılarını biraz olsun unutabilmesi için, bir şeye konstre olması konusunda destek olur. Frida Kahlo acılarını unutmak için kendini resme verir ve dünyaca ünlü bir ressam olur.

Meksika’nın yetiştirdiği en ünlü ressamlardan biri olan Frida Kahlo, resimlerini göstermek için görmeye gittiği kendisinden 20 yaş büyük Meksika’nın Michelangelo’su olarak anılan ünlü ressam Diego Rivera’ya aşık olur. Tanışmalarından 2 ay sonra evlenen ve fiziksel olarak birbirine uyum sağlamayan çift, yaşamları kadar fırtınalı bir aşkında kahramanı olurlar. Mexico City’de, Meksikalı mimar ve ressam Juan O’Gorman tarafından tasarlanan bir evde yaşayan çift aldatma nedeniyle boşanırlar. Ancak ayrılıkları uzun sürmez. Frida, resim çalışmalarını sürdürmek için Amerika’da bulunan Diego’nun yanına gider ve tekrar evlenirler. Diego bu eve 1954’de sevgilisinin ölümünden sonra döner. Şu an müze olan ev, 20. yüzyılın en fırtınalı aşklarından birine tanıklık etmesi açısından şehrin en önemli anıtlarından biridir.


 

Nazım Hikmet-Piraye-1

2-Nazım Hikmet-Piraye

Nazım’ın ela gözlüsü ‘Piraye’.Nazım Hikmet yaşamı boyunca bir çok kadına aşık oldu.Ama en büyüğü şüphesiz Ela Gözlüsü’ne olan aşkıydı.Bu aşkın büyük bir kısmı Nazım Hikmet cezaevinde olduğu için ayrılık ve özlemle geçmiştir.Bu özlem Nazım Hikmet’e sevda yüklü şiirler ve mektuplar yazdırmıştır.Hemde bavullar dolusu.Bunlardan bir tanesi:

Seni düşünmek güzel şey,
Ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil
Şarkı söylemek istiyorum… N.H.(1945)

Piraye 2 çocuklu dul bir kadın.Nazım ise Piraye’nin sevdalısı.Ancak Nazım 1946’da Bursa cezaevindeyken dayısının kızı Mürüvvet ile aşk yaşamaya başlar.Bunu öğrenen Piraye o büyük sevdasını kalbine gömer ve Nazım’a bir daha dönmez.


 

Kral Edward-Wallis Simpson

3 – Kral Edward-Wallis Simpson

Birleşik Kırallık

Aşkınız için tahtınızı bırakır mısınız? Eğer aşkınız Kral Edward’ınki kadar büyükse neden olmasın.

Abd’nin Baltimore kentinde doğan Simpson ilk evliliğini sonlandırmış, ikinci evliliğini yapmıştır. Bu evlilik sırasında İngiltere Windsor Dükü Edward ile tanıştı ve birbirlerine kısa sürede aşık olduklarını anladılar. 1936’da İngiltere kralı 5.George ölünce yerine 42 yaşında Edward geçti. Wallis ise eşine 1936’da eşine boşanma davası açtı. Fakat İngiltere yasaları 2 kez boşanmış bir bayanla bir kralın evlenmesine izin vermezdi. 8.Edward’da bunu çok iyi biliyordu. Bu yüzden de tacından ve krallığından vaz geçtiğini radyo aracılığla açıkladı.

Edward krallığı bıraktığında tahtta sadece 325 gün kalmıştır. 3 Haziran 1937’de Fransa’da Wallis Simpson ile evlendiler. O günden sonra Wallis ve Edward halkın gözünde monarşinin kurbanı, sınır tanımayan aşıklar olarak anıldılar.


melih-kibar-cigdem-talu

4- Melih Kibar – Çiğdem Talu

Birbirleri için biçilmiş kaftan. Melih Kibar’ın ilham kaynağı. Melih Kibar,Çiğdemini; ’Bir kadın peygamber olsa, Çiğdem olurdu O’ diye tanımlıyor.

Melih Kibar’ın 1975’te Eurovision şarkı yarışması için’Çoban Yıldızı’ adlı şarkıyı bestelemesi sayesinde tanışırlar. Ayrı dünyaların insanlarıdırlar; fakat bu iki kalbi bir şey birleştirir. O şeyse müziktir. Melih Kibar besteci; Çiğdem Talu ise söz yazarıdır.

Melih Kibar ve babası İngiltere’ye yolculuk ederler. Gittikleri gece bir fırtına patlar ve Kibar o gece bir şarkı yazar.

İşte o an bir fırtına kopar
Sanki o an yer yerinden oynar
Hoyrat bir rüzgar eserken
Sallanan gemi misali
Sallanır durur içimde dünya

Melih Kibar: ’Ve bu şarkıdan sonra herkes bizi Çiğdem Talu-Melih Kibar olarak görmeye başladı. Çiğdem dendiği zaman Melih, Melih dendiği zaman Çiğdemdik biz artık’ diye anlatmıştır. Bu güzel aşk 8 sene 3 gün sürmüştür. Melih Kibar Çiğdemini son defa 8.tanışma yıl dönümlerinde ilk tanıştıkları yerde görmüştür. Ve bundan 4 sonra Çiğdem talu vefat etmiştir.


 

Franz Kafka ve Milena Jesenska

5 – Franz Kafka ve Milena Jesenska

Prag

Dünyanın en romantik şehirlerinden biri olan Prag, yüzyılın en masum aşklarından birini olan Çek asıllı gazeteci, yazar ve çevirmen Milena ile Kafka’nın aşkına şahitlik yapar. Ünlü yazar Franz Kafka Prag’da tanıştığı Milena Jesenska’dan öykülerini tercüme etmesini ister. Mektuplaşmaya başlarlar. Birbirlerine gönderdikleri duygusal mektuplar ikisini de çok etkiler ve aşık olurlar. Evli olan Milena’nın, Kafka ile birlikte olması mümkün değildir. Birbirlerini sadece birkaç görürler ama büyük ve tutkulu aşkları mektuplarla devam eder. Kafka’nın Milena’ya duyduğu aşk büyük acı vermeye başlar ama tıpkı Prag’a olan aşkı gibi onu edebi olarak besler. Kafka sağlığının bozulmasına neden olduğunu düşündüğü ilişkiyi bitirdikten kısa bir süre sonra bir sanatoryumda yaşama veda eder. Büyük aşkı Milena ise politik mücadeleye devam eder. Kafka’nın ölümünden 20 yıl sonra Naziler tarafından gönderildiği toplama kampında vefat eder.


 

Ferhat ile Şirin-1

6 – Ferhat ile Şirin
Eski bir ask masalinin iki kahramanidır Ferhat ile Şirin. Aşkı Şirin uğruna dağları delen Demirci ustası Ferhat’ dır. Ferhat ile Sirin birbirlerini çılgınca seven bu aşıkların hayatı Türk ve İran edebiyatinda çokça işlenen bir konu olmuş. Sirin soylu bir genç kiz, Ferhat halktan bir delikanli oldugu için, birbirlerine kavuşup mutluluga bir türlü ulasamazlar. Sirin”in yakinlari Ferhat”a akla gelmedik, asla aşamayacağı zorluklar çıkartırlar.Ferhat, zekasi, teknik bilgisi, bilek gücü,asktan aldigi kuvvetle deldiği demir yapılı bir dağda bu güçlükler arasindadir. Halk edebiyatimizda Ferhat, divan edebiyatimizda Hüsrev olarak geçer ve bu masal kahramaninin deldigi dağın adı “Bisutun Daglari”dir.


Albay Juan Peron ile Eva Duarte

Albay Juan Peron ile Eva Duarte
Arjantin’in eski Devlet Başkanı Albay Juan Peron, kendinden 25 yaş küçük olan oyuncu Eva Duarte ile tanışınca hayatı değişti. Birbirlerine çılgınca aşık oldular ama Peron’un ünü ve politik başarısı bir oyuncuyla evli olduğu için çok zedelendi. Genç yaşta kansere yakalanan Eva Peron öldü ama tutkulu aşk kitaplara, filmlere hep konu oldu.


 

Prens Rainer ile Grace Kelly

Prens Rainer ile Grace Kelly
Monako Prensi 3. Rainer gerçek bir prensti. Güzeller güzeli Grace Kelly ise gerçek bir Hollywood yıldızı. 1956’da başlayan evlilikleri 1982’de Kelly’nin bir otomobil kazasında hayata veda etmesiyle sona erdi. Eşinin ruhunun sarayın her köşesinde hissedildiğini söyleyen Prens Rainer ise bir daha evlenmedi.


 

Liz Taylor ile Richard Burton
Liz Taylor ve Richard Burton “Kleopatra” filminin setinde tanıştı. Birbirlerine delicesine aşık olunca eşlerinden ayrılıp evlendiler. 22 yıl boyuncu bir dargın, bir barışık yaşayan çift, 1984’te Burton’un zamansız ölümüyle ayrıldı.


 

Beatles John Lennon ile Yoko Ono

Beatles John Lennon ile Yoko Ono
Efsanevi Beatles grubunun solisti John Lennon, Japon sanatçı Yoko Ona’ya aşık olup, evlenince grup dağıldı. Milyonlarca Beatles hayranı Yoko’yu “Japon Cadısı” olark lanetledi. Bu delicesine tutku 1980’de bir fanatiğin namlusundan çıkan kurşunlara hedef olan Lennon’un ölümüyle noktalandı.


Salvador Dali ile Gala

Salvador Dali ile Gala
Salvador Dali ile tanışıp sınırsız bir aşka sürüklenen Rus ressam Gala, severek evlendiği eşiyle çocuğunu bırakıp çılgın ressama koştu. Dali ile çılgınlıklarla dolu 50 yıl geçiren Gala, bu aşktan da hiçbir zaman pişmanlık duymadı.


 

Napolyon ile Josephine

Napolyon ile Josephine
Fransa İmparatoru Napolyon, henüz 27 yaşındayken kendinden beş yaş büyük olan dul Josephine’i görür görmez aşık oldu. Josephine ise eğlenceyi seven bir kadın olduğu için ülkeleri dize getiren Napolyon’u hep küçümsedi. Napolyon’un Josephine karşı duyduğu bitip tükenmeyen sevgi, karısının kusurlarını görmesine de engel oldu. Ondan boşandıktan sonra bu sevgiyi söküp atmak pek kolay olmadı ama karşısına Emilie çıkınca kalbi yine çarpmaya başladı. Üstelik bu aşk Josephine ile olduğu gibi tek değil, çift taraflıydı.


Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan

Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan
Ülkeler fatihi Kanuni Sultan Süleyman’ın gönlünü de Rus asıllı Hürrem Sultan fethetti. Hürrem Sultan’ın, Muhteşem Süleyman’a hakimiyeti, sevgili kocasının kolları ve gözyaşları arasında ölmesine kadar devam etti. Aşk mı? Onu da bir tek Kanuni hissetti.


Afrodit ile Venüs-çoban Anahis

Afrodit ile (Venüs) çoban Anahis

Mitolojiye uzanırsak önce aşk ve güzellik ilahı Afrodit ile (Venüs) çoban Anahis’in aşkı akla geliyor. Efsaneye göre de Truvalı çobanın ve ondan sonra gelen bütün çobanların yanık kavalları, hep bu aşkı fısıldamış.


 

Heloise ile Abelard

Heloise ile Abelard
Paris’te 1101 de doğan Heloise ile ondan 22 yıl önce Nantes’te dünyaya gelen Abelard’ın ilişkisi sonucunda, edebiyat tarihi en ünlü aşk mektuplarını kazandı.


 

Dante Alighieri ile Beatrice

Dante Alighieri ile Beatrice
1200’lü yılların başında ünlü İtalyan şairi Dante Alighieri henüz 9 yaşındayken ilk kez gördüğü Beatrice’yi ömrü boyunca sevdi. Dante onu üne kavuşturan en büyük eseri ‘Commedia Divina’yı büyük aşkı için yazdı.


Şeker Ahmet Paşa ile Kaya

Şeker Ahmet Paşa ile Kaya
Padişah 4. Mehmet’in en küçük kızı, güzeller güzeli Kaya, daha gencecik bir kızken Şeker Ahmet Paşa ile evlendirildi. Hülyalarının sahibini bekleyen Kaya, karşısında gür sakallı bir ihtiyar görünce çılgına döndü ve tam yedi sene kendisini Paşa’ya teslim etmedi. Yedi sene gecikmeyle gelen birleşme Kaya’nın ruhunda fırtınalar koparttı ve kocası Şeker Ahmet Paşa’ya çılgınca aşık oldu. Kızı dünyaya geldiği zaman ise aşkı zirveye ulaştı. 27 yaşında ikinci çocuğunu doğururken ölmesiyle sona erdi ama bu müthiş aşk yıllarca dilden dile dolaştı.


Asuman ile Zeycan

Asuman ile Zeycan
Ayni elmadan yiyerek çocuk sahibi olan iki ana babanin biri kiz, biri erkek çocuklari arasindaki aski anlatan Türk halk öyküsü. Erzincan beyi Kaleli Bey ile kahyasi Dervis Ahmet”in çocuklari olmamaktadir. Bey ve kahyasi, kilik degistirerek geziye çikarlar. Bir yaylada karsilastiklari bir dervisin verdigi elmayi esleriyle birlikte yiyen babalar, çocuk sahibi olurlar. Beyin kizi, kahyanin oglu olmustur. Dervis, kizin adini Zeycan, oglanin adini da Asuman koyar, onlarin birbirleriyle besik kertmesi nisanli olduklarini, büyüdükleri zaman evlendirilmelerini söyler. Çocuklar büyüyünce birbirlerini severler, ancak Zeycan”in annesi, Kaleleli Bey”i etkileyerek iki gencin evlenmesini engeller. Asuman ve Zeycan, düslerinde bade içerek asiklik gücü kazanmislar, saz çalarak deyisler söylemeye baslamislardir. Asuman kilik degistirerek beyin huzuruna çikar ve ondan atismak için asik ister. Kaleli Bey, Asuman”in karsisina, asik olarak kendi kizini çikartir. Bu atismada kaybeden, kazananin kölesi olacaktir. Iki sevgili arasindaki sazli sözlü mücadeleyi Asuman kazanir. Ama Kaleli Bey, sözünde durmadigi gibi, Asuman”i da öldürtmek ister. Sevgilisinin yardimiyla kaçip kurtulan Asuman, Basra”ya gider, bir kahvede asiklik yapmaya baslar. Asiklikta gösterdigi basari, Basrali asiklarca kiskanildigi için bir kuyuya atilan Asuman”i, dügünde elinden bade içerek asik oldugu dervis kurtarir, Erzincan”a getirir.


 

arzu ile kamber

Arzu ile Kamber
Birbirlerini kardeş sanarak büyüyen iki gencin asklarini anlatan ve 17. yüzyilda ortaya çiktigi sanilan Türk halk öyküsü. Konusu söyledir: Bir kervan, yolda eskiya baskinina ugrar. Baskindan yalniz küçük bir erkek çocugu sag olarak kurtulur. Bir aile tarafindan evlatlik olarak alinan çocuga Kanber adi verilir. Bir süre sonra bu ailenin bir kiz çocugu olur, adini Arzu koyarlar. Iki çocuk birbirlerini kardeş sanarak büyürler. Bir süre sonra aralarında ilgi veyakınlık başlar. Kardeş olmadiklarını ögrenince de evlenmek isterler. Arzu”nun annesi bu evlilige karsi çıkar ve kızını zengin bir tüccarla evlendirir. Ama adam kisa bir süre sonra ölür.Arzu ile kanber evlenmek için yeniden uığrasırlarsa da, anne engel olur. Asıklar bir rastlantı sonucu birbirlerini bulurlar. Kavusmanin heyecaniyla ikisi de bayilir. Sürekli olarak kızını izleyen kötü yürekli anne onlari gene ayırmak ister, ama gençlerin çevresi su ile kaplandigindan yanlarina ulasamaz. Az sonra iki sevgilinin gögüslerinden birer güvercin çikarak uçar ve böylece ikisi de orada can verirler.


 

leyla ile mecnun

Leyla ile Mecnun
Konusu bir Arap efsanesinden alınmıştır. “Beni Amir kabilesinden Kays ile Leyla daha okulda iken birbirlerini severler. Leyla”nin annesi bunu duyunca kızını okuldan alır. Sevgilisini göremez olan Kays yollara düşer. Mecnun diye anilmaya baslar. Kays”in babasi, Leyla”yi ailesinden esterse de vermezler. Kays çölde vahsi hayvanlar ve kuslarla arkadas olur. Kizi Ibni Selam adli birine verirler. Leyla kendisini bir perinin sevdigini, eğer evlenirlerse peri tarafindan öldürüleceklerini söyliyerek adami kandirir, onu kendinden uzak tutar. Mecnun”un inkisariyle Ibni Selam ölür. Mecnun bütün maddi varliklarla ilgisini kesmis, manevi bir askla kendinden geçmis halde yaşamaktadir. Çölde karşısına çikan Leyla”yi tanımaz. Leyla”nin kendi içinde oldugunu, onunla manevi alemde birlestigini, baska bir Leyla ile bulusmaya takati olmadigini bildirir. Leyla, döner bir müddet sonra kederinden ölür. Mecnun bunu ögrenince Leyla”nin mezarina kosar, ölmek ister, isteği tanrı tarafindan kabul olunarak orada düşüp ruhunu teslim eder.


kerem-ile-asli
Kerem ile Aslı
Kerem ile Aslı’nın aşkları asırlardır hiç tükenmedi.
Anonim halk hikayesi. XII. Yüzyilda tesekkül ettigi yorumlanan, Kerem ile Asli hikayesi anonim halk hikayelerimizin karakteristik özelliklerini tasir. Hikaye kahramani Asik Kerem, Asli isimli bir Ermeni kizina asik olur. Onu kendisinden kaçiranlarin ardindan arkadasi Sofu ile saz çalarak, türkü söyleyerek diyar diyar dolasir. Büyük bir askin, ugrunda ne ölçüde fedakarlik yapilacak bir kuvvet oldugunu isaret eder. Zorlu macerasinin sonunda, Haleb”de Asli”ya kavusan Kerem tam onunla evlenecekken bir kesis büyüsüne kurban gider. Bir büyü ile tutusup yanar, kül olur. Bu külün kivilcimi ile saçlarindan tutusarak, ayni akibete ugrayan Asli ile ancak cennette bulusurlar