Ana Sayfa Sanat Okuma İşçiliği Zor Zanaat Vesselam

Okuma İşçiliği Zor Zanaat Vesselam

0
Okuma İşçiliği Zor Zanaat Vesselam

Okuma İşçiliği Zor Zanaat Vesselam

Okuma işçiliği, zor zanaat vesselam! Okurluk mesleğine gönül veren her kişinin sevdiği yazara ya da kitaba hissettikleri çeşitlilik göstermekle birlikte kesişim kümesi oluşturabilecek benzerliktedir. Bir sözelci olarak “kesişim kümesi” tamlamasını kullanmak giriş kısmının özgüveni düşük havasını dağıtmaya yeter sanırım. Evet kimi kitapta satırların altını çizerken “Şerefsizim aklıma gelmişti!  Gerçek!”şeklinde Deli Emin nidaları atarız. Aynısı bende de var. Bence de böyle deriz, satırların altına bıraktığımız dalgalı çizgilerle.

Kimi kitapta bu yaşımıza kadar farkına varamadığımız durumu tespit edip, bu tespitini bir motto ile suratımıza çarpan yazarı kıskanırız, aptallığımıza yanarken bir zekaya hayran olmanın iç huzuruyla sakin koylara doğru yol alırız. Sonra ne derse ne yazarsa vecd ile kendinden geçen müridler gibi sayfalar arasında dalgalanırız. Onun gibi yazmayı ne çok isteriz ama en çok da o yazsın, her bir satırı pamuklara sarayım, sinemde taşıyayım sıcaklığını isteriz. Bahsettiğim meslek pop star hayranı bir ergen profiline benzese de sevdiğimiz yazarı  o hayattayken okumak onunla yan yana gelebilmek,  yazıları hakkında konuşabilmek ne büyük saadet!

“Yazmasaydım deli olacaktım” feryadına koşup cinnete omuz vermek ne büyük şifa! Ve “Ben buradayım sevgili okuyucum sen neredesin acaba? “şeklindeki sitem dolu soruya yüreğinin taa derininden ” ben buradayım sevgili yazarım ama artık sen yoksun” cevabını yıllar sonra verebilmek ne büyük keder!

İnsanlığın ruhu sağaltan kadim icatları:YAZMAK ve OKUMAK. Ruhu sağaltan dedikten sonra şairin “Ne çok acı var ” çığlığının hüznü oturuyor insanın içine. Galiba okudukça iyileşmenin karşıladığı manalar da farklılaşıyor. Ki o da başka bir yazının konusu. Burada okumak meşgalesinin cana can kattığından dem vurulmakta.

Okuma işçiliği zor zanaat

Okumayı sevince okumayı sevdiğiniz yazarınızla – görmediğiniz dostunuzla- ettiğiniz hasbihalin tadı nerede var? Öyle ki hasbihalden de öte Yaşar Kemal babamdan türlü yemek tarifleri almışlığım vardır. Kabak çiçeği dolmasına nar ekşisi dökmeyi ondan öğrendim. Tarhanaya yarpuz çiçeği konduğunu, bulgur pilavının tereyağıyla valsini hep Yaşar babam anlattı bana. Zeytin ağacı közünde balık pişireceğim daha ve ortalığı eşsiz bir dibek kahvesi kokusu saracak. O yüzden okumak işini, işçisini hafife almayınız istirham ederim. “Boş zamanlarımda kitap okurum” demek caiz değil ayıp , hem de pek ayıp teessüf ederim.

İlkokul öğretmenimizin giriş, gelişme ve sonuç olarak öğrettiği kompozisyonun üç farzını hatırlayarak kapanışa geçerken Yunus dizeleriyle veda edelim.

Okumaktan murad ne

Kişi Hakk’ı bilmektir     

Çün okudun bilmezsin

Ha bir kuru ekmektir

Okudum bildim deme

                         Çok taat kıldım deme

Eğer Hak bilmez isen

Abes yere gelmektir

 

Okumak işçiliği

Edebiyat Köşesi