Ketojenik Diyet Nedir – Keto Diyet Nedir
Ketojenik diyet ; Son zamanlarda diyet listelerinde, arkadaş ortamında , sosyal medya gruplarında hep karşılaşıyoruz. Özellikle fit görünmek istediğimiz bu yaz aylarında çoğumuzun sıkıntısı derdi kısa sürede kilo verdiren diyetler olunca Ketojenik Diyeti duymamak mümkün değil.
Evet oldukça afilli, bilimsel görünümlü ve biraz anlamlandırılması zor bir ismi var 🙂 Gelin hep beraber bu diyetin ABC sini öğrenelim;
5 Soruda Ketojenik Diyet
1) “Keto ne demek arkadaş ya???” dediğinizi duyar gibiyim
Vücudumuz temel olarak iki çeşit yakıt kullanır şeker , yağ ve proteinler…
Şeker: hepimizin öncelikle ve maalesef sıkça severek tükettiğimiz , bilimum yerlerimizde löp löp yağa dönüşen karbonhidratlar bu gruba girer ; tüm hamurişleri, börekler, kekler, pilavlar, makarnalar, baklavalar, çikolatalar, meyve suları …gibi. yani en sevilen en tatlış yiyecek grubu diyebiliriz.
Yağlar: tereyağı, zeytinyağı, süt, ayran kuyruk yağı ve fındık, ceviz, badem gibi kuru yemişleri içeren bol enerji veren besin grubu
Proteinler: tavuk, balık, kırmızı et, peynirler , yumurta, avokado…. gibi temel yapıtaşlarını içeren gıdalar. Hani şu kas yapanlardan.
Ketojenik diyette işte bu en sevdiğimiz şeker bölümünü minimuma indiriyoruz. Peki şekere büyük ölçüde ihtiyaç duyan beynimiz neyle beslenecek derseniz, laboratuar organımız karaciğerimiz yağları alıp işleyerek ketonlara yani beynimizin yedek besinlerine dönüştürüyor böylece minimal şekerle de hayatta kalıyoruz!!
İşte ketojenik kelimesi de bu keton kelimesinden türemiş oluyor!!
2) Ketojenik diyet yaparsak “aaa şekersiz enerjimiz olmaz ki!” demeyin! 😉
Karaciğerimiz keton ürettikçe mevcut yağları ve aldığımız yağları yakan bir fabrikaya dönüşüyor. Hatta uyurken bile o muhtelif yerlerimizdeki yağlar çatır çatır yanıyor ! böylece hiç aç hissetmeden ve enerjik hissederek yani aslında yiyerek kilo veriyoruz.
Sadece diyete başladığın ilk 5 günde vücudun alışkanlıklarından kurtuluncaya kadar; baş ağrısı, bulantı, yorgunluk, hatta duygusallaşma (şekere veda etmekten mütevellit) yaşayabilirsin. Korkma! tüm bunlar maksimum 5 gün sonra normale dönecek.
3) Kim icat etmiş ki bunu?
Aslında yıllardır çeşitli adlarla karşımıza çıkıyor. Atkins diyeti, taş devri diyeti, karbonhidrat diyeti bunlardan bazıları. Yani yeni bir şey değil;)
Çok az şeker ve istediğin kadar yağ, et, sebze kalori kısıtlaması yok aslında kuralları bu kadar basit. Özel diyet listeleri yok, günlük kalori takipleri yok. Tam çalışanlar, fazla zamanı olmayanlar, üşengeçler için uygun bir diyet ne dersiniz?
4) Hiç doğal bir yöntem değil ki?? Öyle mi acaba?!
Yıllar yıllar önce tarım toplumuna geçmeden önce rafine şeker, tahıllar, kutu içecekler zaten hayatımızda yoktu ki! Atalarımız av yaparak veya hayvansal gıdalar ve ya nadiren bulabildikleri meyvelerle besleniyordu. O dönem de obezite bugünkü gibi yaygın değildi. Aslında bu diyetle özümüze dönmüş oluyoruz:) Zaten günümüz de bu diyeti yaşam tarzı haline getirmiş fazla sayıda insan var.
5) Bu diyet bize ne kazandıracak? Ve ne kaybettirecek?
- Günümüzde kanser tedavisinde önerilen bir diyet (unutma kanser hücreleri şekerle beslenir)
- Akne tedavisinde yardımcı
- Mide yanması, reflü şikayetlerinde azalma
- Tip 2 diyabette iyileşme
- İnsülin direnci tedavisinde yardımcı
- Tansiyon problemlerinde azalma
- Migren ataklarında ve epilepsi ataklarında azalma
- Fiziksel dayanıklılık ve zihinsel konsantrasyonda artış
- Polikistik yumurtalık hastalığında iyileşme
Ve hızlı ve kalıcı kilo kaybı ee daha ne bekliyoruz??:))
Tabii ki kronik hastalığı olanlar, ilaç kullananlar, gebeler ketojenik diyet dahil hiç bir diyeti doktoruna danışmadan yapmamalıdır, unutmayalım 😉